Eger tartida istediginiz, umdugunuz sayiyi göremediyseniz, hayal kirikligina düsmeyin,
motivasyonunuzu kaybetmeyin.Sebebi henüz yolun basindayiz.
Esas kilo verimleri , ilerliyen listelerle hiz kazanacak.Ilk liste vücudu hazirlikti motoru calistirdik,
Ikinci listeyle vitesi bire aldik ve harekete gectik. Ilerideki haftalarda son sürat yolda ilerleyecegiz,
ama TÜM TRAFIK KURALLARINA UYARAK.Radyomuzda calan " Bas gaza askim ,bas gaza"
sarkisini dinleyerek.Mehtap hanimin ,bu baslikli yazisinida okuyabilirsiniz.Simdi yeni buldugum
diyetisyen blogundaki yaziyi sizlerle paylasmak istedim, bloguna burdan isinlanabilirsiniz.
DEGER MI HIC?
Fazla kilolarla uğraşanların en büyük isteği nedir derseniz, hızla kilo vermek ve hemen incecik bir bedene sahip olmaktır derim.
Hızlı sonuç almak adına yapılan hatalar sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor.Düşük kalorili diyetlerin yanında agresif efor sarfettiren aşırı ve kişiye uygun olmayan egzersizler maalesef kalıcı hastalıklara yol açabiliyor.
KAS KAYBI YAŞANIYOR
Uzun süre çok düşük kalorili diyet yapınca bünye aç kalarak kas kaybediyor. Beslenmemizle bağlantılı olan karaciğer ve böbrek, kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybına uğrayabilir. Ayrıca kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğunun azalması söz konusu olmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalması; eklem ağrılarına ve yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi ve kalp krizlerine kadar ulaşan sonuçlara varabilir.
KAN ŞEKERİ DÜŞÜYOR
Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetlerin, genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması, kan şekeri seviyesinin sürekli düşmesine yol açıyor. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta dayanılmaz hale gelmesine, sinirlilik, halsizlik ve yorgunluğa neden oluyor. Açlık halinin daha da uzaması durumunda konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta bayılmalar görülebiliyor. Sonuçta depresyon problemleri ile de karşı karşıya kalınabiliyor.
BAZAL METABOLİZMA HIZI YAVAŞLIYOR
Hızlı kilo kaybı sürecinde yağsız kitle kaybı sonucu metabolizma yavaşlıyor ve sonrasında kilo alımları hızlanıyor. Bunların dışında safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de olabiliyor. Üre ve ürik asit değerleri bozulabiliyor.
VÜCUT ELEKTROLİT DENGESİ BOZULUYOR
Hızlı kilo kayıplarında yapılan en büyük hatanın tek yönlü beslenmedir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşüyor. En üzücü olanın vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.Sodyum- potasyum dengesizlikleri, magnezyum eksiklikleri ve bu durumda kalpte ritim bozuklukları ve ani ölümler ortaya çıkıyor ve şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülüyor. Mineral eksiklikleri sonucu tırnaklar ve saçlar zarar görüyor. Saç dökülmesi artıyor ve saç kalitesi azalıyor. Tırnaklar kırılıyor, cilt eski parlak görüntüsünü kaybediyor...
Demem o ki bütün bunlara DEĞER Mİ HİÇ!!!
Hızlı sonuç almak adına yapılan hatalar sağlık problemlerini de beraberinde getiriyor.Düşük kalorili diyetlerin yanında agresif efor sarfettiren aşırı ve kişiye uygun olmayan egzersizler maalesef kalıcı hastalıklara yol açabiliyor.
KAS KAYBI YAŞANIYOR
Uzun süre çok düşük kalorili diyet yapınca bünye aç kalarak kas kaybediyor. Beslenmemizle bağlantılı olan karaciğer ve böbrek, kas erimesine bağlı olarak fonksiyon kaybına uğrayabilir. Ayrıca kalp kaslarının erimesi ve hatta kemik yoğunluğunun azalması söz konusu olmaktadır. Kemik yoğunluğunun azalması; eklem ağrılarına ve yorgun uyanmaya neden olurken, kalp kasının erimesi ve kalp krizlerine kadar ulaşan sonuçlara varabilir.
KAN ŞEKERİ DÜŞÜYOR
Hızlı kilo vermek için yapılan düşük kalorili diyetlerin, genelde karbonhidrat açısından oldukça fakirdir. Alınan az kalorinin yanında karbonhidrat tüketiminin de çok az olması, kan şekeri seviyesinin sürekli düşmesine yol açıyor. Bu durum açlık hissinin artmasına hatta dayanılmaz hale gelmesine, sinirlilik, halsizlik ve yorgunluğa neden oluyor. Açlık halinin daha da uzaması durumunda konsantrasyon yetersizliği, zihinsel bulanıklık hatta bayılmalar görülebiliyor. Sonuçta depresyon problemleri ile de karşı karşıya kalınabiliyor.
BAZAL METABOLİZMA HIZI YAVAŞLIYOR
Hızlı kilo kaybı sürecinde yağsız kitle kaybı sonucu metabolizma yavaşlıyor ve sonrasında kilo alımları hızlanıyor. Bunların dışında safra kesesi taşı, sindirim sistemi bozuklukları, dolaşım problemleri, tansiyon dengesizlikleri de olabiliyor. Üre ve ürik asit değerleri bozulabiliyor.
VÜCUT ELEKTROLİT DENGESİ BOZULUYOR
Hızlı kilo kayıplarında yapılan en büyük hatanın tek yönlü beslenmedir. Vücuda ihtiyacı olan ana besinler alınmadığı zaman vücut direnci hızla düşüyor. En üzücü olanın vücudun sıvı eloktrolit dengesinin bozulmasıdır.Sodyum- potasyum dengesizlikleri, magnezyum eksiklikleri ve bu durumda kalpte ritim bozuklukları ve ani ölümler ortaya çıkıyor ve şok durumlarına bağlı tansiyon düşmeleri görülüyor. Mineral eksiklikleri sonucu tırnaklar ve saçlar zarar görüyor. Saç dökülmesi artıyor ve saç kalitesi azalıyor. Tırnaklar kırılıyor, cilt eski parlak görüntüsünü kaybediyor...
Demem o ki bütün bunlara DEĞER Mİ HİÇ!!!
Kilo verebilmek adına mutlaka yapın!!!
Hedef kiloda giyebileceğiniz kıyafeti görebileceğiniz bir yere asmak
"Denge ve düzen içinde besleniyorum" demek için beslenme günlüğü tutmak
Her akşam beslenme muhasebesi yapıp haftalık hedefler belirlemek
Daha hareketli bir yaşam tarzı seçmek
Susamayı beklemeden günün tümüne yayarak yudum yudum su içmek
Fizyolojik açlık ile psikolojik açlık arasındaki farkı farkedebilmek
Tartı ile değil ayna ile dost olmak
Kilo verme döneminde size destek olan kişilerle paylaşımda bulunmak
VÜCUT YAG ORANI
Vücut yağ oranı nedir?
Sadece ağırlığımızı bilip, boyumuz ile orantı kurmamız vücut yağı ve sağlığımız hakkında yeterli bilgiyi vermeyecektir. Elbette kritik noktaları belirlemede Beden Kitle İndeksi hesaplama yöntemleri de geçerlidir lakin daha da önemli olan yağ-kas oranı arasındaki uyumdur. Bu nedenle vücut yağ ölçüm cihazları geliştirilmiştir. Bioelektrikal İmpedans tekniği ile ölçümler yapılmaktadır. Belki sizler bu tür analizleri yaptırdınız belki diyetisyeninizde veya spor merkezinde bu tarz analizlerle karşılaştınız.
Vücut yapınızı, yağ oranınızı, su oranınızı, metabolizmanızı bilip ona göre beslenme ve aktivite ayarlamaları yapılması yararınıza olacaktır.
Aktif ve sağlıklı kalabilmemiz için vücüdumuzun belli oranlarda yağa ihtiyacı vardır. Yağlar eklemlerimizin desteklenmesi, organlarımızın korunması, vücut ısımızın kontrolü, enerji depolama (tokluk halinde) gibi görevler üstlenmektedir. Bunun için de vücudumuza gerekli olan yağ miktarına bilinçli olarak karar veremeyebiliriz.
Beslenmemize dikkat ederek kilo verebiliriz fakat yine de yeterli ölçülerde sağlıklı olamayabiliriz, ilk haftalarda yağ değil su kaybederiz ve bunun için verilen kilolar kolay alınabilir. Kilo verme döneminde kilo sağlığınızı ölçmede yarar var. Böylece yağ oranından kayıplar mı yoksa su ve kas kitlesi kaybı mı yaşıyorsunuz bilmeniz gerekir.
Çok önemli bir nokta: Kilolu olmak ile yağ oranının yüksek olması aynı şeyler değildir. KİŞİ KİLOLU GÖRÜNÜMDE OLUP DA, ASLINDA KENDİNE GÖRE DAHA ZAYIF GÖRÜNEN KİŞİDEN DAHA AZ ORANDA YAĞA SAHİP OLABİLİR.
Bu noktada şu aklıma geliyor; kişilere şişman, tombul, obez gibi tanımları yapıştırmak yerine " vücüt yağ oranı olması gerekenden fazla" demek daha sağlıklı!!!
Cihaz ölçümü nasıl yapıyor?
Meslek hayatımda en çok karşılaştığım sorulardan biridir. Biraz önce bahsettiğim Bioelektrikal İmpedans tekniği ile çalışan bu monitörler vücut bileşimini analiz eder. Hissedilmeyecek çok zayıf ve VÜCUT İÇİN GÜVENLİ bir elektrik akımı kasların içindeki sıvılarda dolaşır. Akım yağ dokusuna rastladığında dirençle karşılaşır, direnç gösteren dokular cihaz tarafından değerlendirilip, kilo ve boy ile karşılaştırılıp yağ oranı olarak bize sonucu verir.
En doğru ölçümler
Yataktan kalktıktan 3 saat sonra,
Tuvalete gittikten sonra,
Spor yaptıktan 3 saat sonra,
Yemeklerden ve aşırı sıvı alımından 3 saat sonra,
Banyo, sauna, yüzmeden önce yapılmalıdır
Herhangi bir hastalık döneminde, hastalıkta ateş durumunda veya bayanların menstrasyon dönemlerinde,
İlaç kullanılan dönemlerde (özellikle hormon ilaçları veya bağırsak düzenleyiciler),
Oruç ve uzun süre açlıkta,
Hamilelikte,
Aşırı fiziksel yorgunlukta,
Stres, depresyonda
Aşırı kafein ve enerji içeçeklerinin tüketiminde cihaz sonuçları farklı çıkacaktır. Bu tarz durumlar olmadan sonuçlar değerlendirilip sağlıklı olmak adına, sağlıklı besin seçimleri ile VÜCUT YAĞ ORANINI OLMASI GEREKEN ARALIĞA GELMESİNİ SAĞLAYABİLİRİZ...
Demem o ki yağ oranınız vücut ikliminizin sultanları olmasınlar!!!
Sadece ağırlığımızı bilip, boyumuz ile orantı kurmamız vücut yağı ve sağlığımız hakkında yeterli bilgiyi vermeyecektir. Elbette kritik noktaları belirlemede Beden Kitle İndeksi hesaplama yöntemleri de geçerlidir lakin daha da önemli olan yağ-kas oranı arasındaki uyumdur. Bu nedenle vücut yağ ölçüm cihazları geliştirilmiştir. Bioelektrikal İmpedans tekniği ile ölçümler yapılmaktadır. Belki sizler bu tür analizleri yaptırdınız belki diyetisyeninizde veya spor merkezinde bu tarz analizlerle karşılaştınız.
Vücut yapınızı, yağ oranınızı, su oranınızı, metabolizmanızı bilip ona göre beslenme ve aktivite ayarlamaları yapılması yararınıza olacaktır.
Aktif ve sağlıklı kalabilmemiz için vücüdumuzun belli oranlarda yağa ihtiyacı vardır. Yağlar eklemlerimizin desteklenmesi, organlarımızın korunması, vücut ısımızın kontrolü, enerji depolama (tokluk halinde) gibi görevler üstlenmektedir. Bunun için de vücudumuza gerekli olan yağ miktarına bilinçli olarak karar veremeyebiliriz.
Beslenmemize dikkat ederek kilo verebiliriz fakat yine de yeterli ölçülerde sağlıklı olamayabiliriz, ilk haftalarda yağ değil su kaybederiz ve bunun için verilen kilolar kolay alınabilir. Kilo verme döneminde kilo sağlığınızı ölçmede yarar var. Böylece yağ oranından kayıplar mı yoksa su ve kas kitlesi kaybı mı yaşıyorsunuz bilmeniz gerekir.
Çok önemli bir nokta: Kilolu olmak ile yağ oranının yüksek olması aynı şeyler değildir. KİŞİ KİLOLU GÖRÜNÜMDE OLUP DA, ASLINDA KENDİNE GÖRE DAHA ZAYIF GÖRÜNEN KİŞİDEN DAHA AZ ORANDA YAĞA SAHİP OLABİLİR.
Bu noktada şu aklıma geliyor; kişilere şişman, tombul, obez gibi tanımları yapıştırmak yerine " vücüt yağ oranı olması gerekenden fazla" demek daha sağlıklı!!!
Cihaz ölçümü nasıl yapıyor?
Meslek hayatımda en çok karşılaştığım sorulardan biridir. Biraz önce bahsettiğim Bioelektrikal İmpedans tekniği ile çalışan bu monitörler vücut bileşimini analiz eder. Hissedilmeyecek çok zayıf ve VÜCUT İÇİN GÜVENLİ bir elektrik akımı kasların içindeki sıvılarda dolaşır. Akım yağ dokusuna rastladığında dirençle karşılaşır, direnç gösteren dokular cihaz tarafından değerlendirilip, kilo ve boy ile karşılaştırılıp yağ oranı olarak bize sonucu verir.
En doğru ölçümler
Yataktan kalktıktan 3 saat sonra,
Tuvalete gittikten sonra,
Spor yaptıktan 3 saat sonra,
Yemeklerden ve aşırı sıvı alımından 3 saat sonra,
Banyo, sauna, yüzmeden önce yapılmalıdır
Herhangi bir hastalık döneminde, hastalıkta ateş durumunda veya bayanların menstrasyon dönemlerinde,
İlaç kullanılan dönemlerde (özellikle hormon ilaçları veya bağırsak düzenleyiciler),
Oruç ve uzun süre açlıkta,
Hamilelikte,
Aşırı fiziksel yorgunlukta,
Stres, depresyonda
Aşırı kafein ve enerji içeçeklerinin tüketiminde cihaz sonuçları farklı çıkacaktır. Bu tarz durumlar olmadan sonuçlar değerlendirilip sağlıklı olmak adına, sağlıklı besin seçimleri ile VÜCUT YAĞ ORANINI OLMASI GEREKEN ARALIĞA GELMESİNİ SAĞLAYABİLİRİZ...
Demem o ki yağ oranınız vücut ikliminizin sultanları olmasınlar!!!
Teşekkürler ne mutlu bana ki yazılarım ve doğru bilgiler doğru adreslerde:)
YanıtlaSilSaglikliksiz bir yasamin tadi ,tuzu olmuyor, kaybedildigi zamanda tekrar bulunmasi güc olabiliyor.
YanıtlaSilSaglikli beslenme ve zayiflamak icin dogru adreslerde olmak mühim.Dogru adreslerden dogru bilgileri almaya ve paylasmaya gayret ediyorum.Ziyaretinize sevindim.Bende size tesekkür ederim.Sevgilerle
Yine çok faydalı bilgiler paylaşmışsın ablacım ara ara dönüp bu yazıyı okusam ve kendime hatırlatsam iyi olur;)
YanıtlaSilevergreen
Sadece senin degil, hepimiz ara ara bakip okumamiz, hatirlamamiz gereken bilgiler canim.
YanıtlaSilŞule'm tartıda İnşAllah herşey istediğin gibi olur canım ama sen zaten her bir şeyin cevabını vermişin,, severek okudum. Yüreğine sağlık :)
YanıtlaSil